"The quest of a fame-and-fortune-hungry, wannabe hero, in a not-so-fairy-tale," hikayesini konu alan bu film, geleneksel masallardan oldukça farklı bir yol izliyor. Filmin baş kahramanı, apaçık bir ün ve zenginlik peşinde koşan, ancak henüz bir kahraman olmayı hak etmeyen biridir. Onun maceraları, tatlı ve sevimli detaylarla dolu bir peri masalı yerine, daha karanlık, çelişkili ve gerçekçi bir evrende geçiyor. Film, klişe kahramanlık öykülerini ve masalsı romantizmi çarpıcı bir şekilde sorguluyor. Türün sınırlarını zorlarken, aynı zamanda eleştirel bir bakış açısı sunuyor ve izleyicisini sürekli olarak düşünmeye teşvik ediyor. Kendi kendini ilan eden kahramanımızın hırsları ve realistik olmayan beklentileri, filmin merkezine oturmuş durumda. Hikaye, kahramanımızın ün ve zenginlik peşinde koşarken yaşadığı zorlukları, hayal kırıklıklarını ve hatta bazen komik durumları yansıtıyor. Bu süreçte, izleyici olarak biz de onunla birlikte güldük, üzüldük ve hatta bazen öfkelendik. Film, kahramanlık ve masalsı dünyalar hakkında bildiğimizi düşündüğümüz her şeyi alt üst ediyor ve izleyicisini gerçek hayatla yüzleştiriyor. Türk sinema seyircisinin sıkça karşılaştığı türden çok farklı bir yapıt ve kesinlikle izlenmeye değer.
