Lori'nin patronu, onu eski memleketine göndererek kasabanın buz pistini kaybetme tehdidine ve dolayısıyla her zaman orada düzenlenen Noel kutlamalarına nasıl tepki verdiğini haber yapmasını ister. Başlangıçta Lori bu görevi reddeder çünkü kasaba ve özellikle Olimpiyatlara katılma şansını kaybettiği o buz pisti, onun için acı dolu anılar taşımaktadır. Ancak, kariyerinin bu göreve bağlı olması nedeniyle sonunda gitmeye karar verir. Kasabaya vardığında, pistin sahibi olan Mark ile tanışır. Mark, buz pistinin kapanmaması için kararlı bir duruş sergilemektedir. Lori, hikayeye dâhil olurken, bir yandan da kasabada geçirdiği zamanlardan kalan zorlayıcı anılarını işlemeye başlar. Lori, kasabanın ve buz pistinin, insanların bir araya gelerek neşe içinde film izlediği anların yanı sıra unutulmaz anıların yaratıldığı bir yer olduğunu fark eder ve bu durumu sahiplenmeye başlar. Kasaba halkının kararlılığı ve birlikteliği, Lori'nin bakış açısını değiştirir ve bu özel kasabanın yeniden canlanmasına vesile olur. Lori, gazetecilik yeteneklerini ve kişisel hikayesini birleştirerek etkileyici bir film niteliğinde olan bu kasaba hikayesinin gerçek değerini keşfeder.