Şehir manzaranın boş alanlarını tamamen yeni mahallelerle doldurmayı vaat eden yoğun inşaat faaliyetlerinin arka planında geçen bir hikaye anlatılıyor. Ancak hikaye, yaşıtı olan diğer işçilerden farklı olarak, tüm yükünü bırakmak zorunda kalan yaşlı bir inşaat işçisini merkezine alıyor. Bu film, modern kent yaşamının hızla değişen çehresini göz önünde bulundurarak, kentsel dönüşümün gölgesinde kalan kişilere odaklanan evrensel bir hikaye getiriyor. Yaşlı bir inşaat işçisinin kısa öyküsü üzerinden, yeni mahallelerin yükselişiyle değişen şehir hayatının hem toplumsal hem de bireysel sonuçlarına dikkat çekiliyor. Film, bu yaşlı işçinin hayatındaki değişiklikleri ve onun kentleşme süreci karşısındaki duruşunu, vurgulayarak, değişimin birey üzerinde yarattığı etkileri dramatik bir çerçeve içinde ele alıyor. Türkiye'de inşaat sektörünün hızla yükselişi ve kentsel dönüşüm politikalarının toplum üzerindeki etkilerini ele alan bu filmde, yaşamı boyunca inşaatlarda çalışan bu emekçinin hayatı, günümüz Türkiye'sinin etkileyici bir portresini oluşturuyor. Film, özellikle bu yaşlı işçinin, alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirmek zorunda kaldığı bir hayatla karşı karşıya olduğu bu dönemde yaşadığı zorlukları anlatıyor. Yaşlı işçinin hayatındaki bu büyük değişikliklerin, yeni mahallelerin doğuşuyla birlikte, hem kendisini hem de çevresini nasıl etkilediğini gösteriyor. Bu sebeple, film kentsel dönüşümü sadece fiziksel bir değişim olarak değil, aynı zamanda toplum ve bireyler üzerinde derin etkileri olan bir sosyal süreç olarak da görüyor.