Suç ve aksiyon türlerinin dikkat çekici bir karışımı olan bu film, 1970'lerin atmosferini oldukça iyi bir şekilde yansıtıyor. Film, bir banka soygununu mahvolmuş iki acemi hırsızın çaresizce hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Hikaye, beklenmedik bir şekilde çölde kaybolmalarıyla bir ölüm-kalım filmine dönüşüyor. Ancak bu sadece tipik bir aksiyon-thriller değil. Aynı zamanda, baskın bir hayatta kalma korku filmine dönüşüyor. Filmin çöl ortamı, her an her şeyin olabileceği vahşi ve acımasız bir dünyada korkuyu ve belirsizliği oldukça etkili bir şekilde yansıtıyor. Acemi hırsızlarımız, planları ters gittiğinde ve çaresizce yardım ararken, yollarına çıkan tuhaflıklarla karşılaşıyorlar. Öncelikle, filmin 1970'lerin vintage atmosferini ve estetiğini başarıyla yakaladığını belirtmeliyim. Ayrıca çölün sert ve acımasız ortamı, hikayenin temel unsuru ve filmin genel tonunu belirliyor. Bu, seyircilerin karakterlerin yaşadığı stres ve korkuyu daha da yoğun bir şekilde hissetmesini sağlıyor. Bu da, filmin gerilim unsurlarını daha da etkileyici kılıyor. Göze çarpan bir diğer nokta ise oyunculuklar. Karakterler, özellikle de başarısızlıkla sonuçlanan banka soygunundan sonra çaresizlik içinde kalan iki acemi hırsız, etkileyici bir şekilde canlandırılıyor. Bu da karakterlerle empati kurmayı ve hikayeye daha da derinlemesine dalmasını sağlıyor. Sonuç olarak, bu film, başarısız bir suç girişimi ve ardından gelen umutsuz bir hayatta kalma mücadelesini anlatan sürükleyici bir gerilim. Hem suç caper filmi hem de korku-gerilim hayranları için kaçırılmaması gereken bir film olduğunu söyleyebiliriz.