Kırsal bir bölgede mahsur kalan iki genç, Halloween gecesi yerel halkla dost oluyor ama kısa süre sonra C.O.R.N., (Collective Order of Recreational Necrophilanthropists) olarak bilinen ve bu bölgeyi insan doldurma konusunda faaliyet göstermek üzere seçmiş bir tarikatla karşılaşıyorlar. Film, genellikle sakin ve korku dolu bir atmosfere sahip. Gençlerin yerel halkla tanışmaları ve onlarla arkadaş olmaları, bu yeni ve tedirgin edici dünyada bir tür huzur arayışına giriyor. Ama bu rahatlama çok uzun sürmüyor, çünkü çabucak C.O.R.N. tarikatıyla yüzleşmeleri gerekiyor. Bu tarikatın hedefi insanların tahnitini yapmak ve bu konuda faaliyet gösterdikleri bu kırsal bölgede tam da gençlerin bulunduğu bir zamanda ortaya çıkıyorlar. Tarikatın ne kadar dehşet verici olduğunu anlamak gençler için bir sürece dönüşür. Bu sırada kendi aralarında ve yerel halkla daha da derinleşen bağlarını ve bu yeni, korkunç dünyada nasıl hayatta kalacaklarını bulmaları gerekiyor. Filmde öne çıkan hususlardan biri, yazarların ve yönetmenin bu dehşetin normalleşmesi üzerine oynadığı bir oyun. Her ne kadar korkutucu olsa da, bu filmdeki tehdit, gençlerin ve yerel halkın gündelik yaşamının sıradan bir parçası haline gelmiş gibi görünüyor. Bu, filmi izlerken seyircinin duygusal tepkisini daha da arttırıyor. Sonuç olarak, C.O.R.N. gençlerin ve yerli halkın hayatını dolduran yeni bir tehdit olsa da, film, bu korkutucu gerçeğin içinde nasıl var olunabileceğini hikayeleştiren derin ve insanı düşündüren bir anlatı sunuyor.
