Halloween için dört kişi, korku temalı bir çekiciliği olan bir mısır labirentine girer ve burada birer birer, labirenti işleten sapkın bir aile tarafından avlanırlar. Bu film, klasik bir korku filmi senaryosuna sahip. Ancak yönetmenin hikayeyi işleyiş tarzı üstün bir karanlık mizah anlayışıyla birleştiğinde, izleyiciyi hem eğlenceli hem de ürpertici bir seyahate çıkarıyor. Filenin özellikle Halloween temalı olması, atmosferin gerginliğini ve korkuyu daha yoğun hale getirirken, mısır tarlası labirenti gibi izolasyonu ve belirsizliği simgeleyen bir mekan seçimi hikayeye ekstra bir boyut katıyor. Ayrıca, dört karakterin labirent içinde tek tek avlanması, Hitchcock tarzı bir gerilimle izleyicinin tüylerini diken diken ediyor. Ailenin sapkın ve ürkütücü doğasının yavaş yavaş açığa çıkması, filmdeki suspense (gerilim) elementini daha da artırıyor. Bunun yanında, ailenin korku parkını işletme şekli, çarpık bir ekonomi ve güç düzenini ortaya çıkarıyor. Bu film, korku ve gerilim unsurlarını mükemmel bir şekilde harmanlayarak, izleyicinin sonuna kadar koltuğuna çivilenmesini sağlıyor. Sonuç olarak, bu film, adeta bir labirent gibi karmaşık ve dönemeçli bir hikaye sunuyor ve bu hikaye, izleyicinin nefesini kesiyor. Geleneksel korku filmi öğelerini modern bir yorumla birleştirerek, izleyiciye gerçekten orijinal ve unutulmaz bir seyir deneyimi sunuyor.
