II. Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde, Aralık 1942'de geçen bir hikâye bu. Dört çocuk, hayatta kalabilmek için kaçmak zorunda kalmış durumda. Sarah ve Daniel, Yahudi kökenli çocuklar ve yakında sürgün edilmek üzere. Ancak Otto ve Gerda'nın bodrumunda gizlenmeye çalışıyorlar. Bu başarılı planlarına rağmen maalesef bir noktada keşfediliyorlar ve aileleri tutuklanıyor. Bu noktadan sonra da bir yolculuk başlıyor. Çünkü artık çocukların uzaklardaki tarafsız bir bölgeye ulaşmaları gerekiyor. Bu süreçte çocukların yaşadıklarına tanıklık etmek, II. Dünya Savaşı'nın çocuklar üzerindeki etkisini anlamamızı sağlıyor. Film, ister istemez izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Gerek dramatik sahneleriyle, gerekse de oyunculuklarıyla bu film, dikkat çeken bir yapım. Kendinizi çaresiz çocukların yerine koyarak, onların yaşadığı korku ve endişeyi hissetmeniz de kaçınılmaz oluyor. Filmin gerçekçi bir şekilde II. Dünya Savaşı'nın acımasızlığını ve çocukların bu durumda nasıl bir mücadele sergilediğini izlemek, izleyiciyi derinden etkiliyor. Bu film, sadece bir dönemi değil, aynı zamanda insanlık durumunu da etkileyici bir biçimde ele alıyor. Yani hem tarih severlerin hem de drama meraklılarının ilgisini çekecek nitelikte bir yapım.