Özel ajan Carl Hamilton, tanrı kızının teröristler tarafından kaçırılmasıyla kendine özgü kurallarla oynamak zorunda kalıyor. İsveç gizli servislerinden hiçbir yardım almayacağını öğrendiğinde, bu durum ona içinde bulunduğu durumu daha da zorlaştırıyor. Film, Hamilton'ın bu acımasız dünyada tek başına savaşma hikayesi üzerine kurulu. İzlerken, Hamilton'ın kişiliğinin ve ahlaki değerlerinin teröristlerin eylemleri karşısında nasıl sınandığını gözlemliyoruz. Her sahne, Hamilton'ın hayatı ve değerlerine yönelik bir tehdit oluşturuyor ve bu tehditler onun karakterindeki değişiklikleri tetikliyor. İsveç gizli servislerinin bu duruma göz yummaları, onun daha da agresif hareket etmesine neden oluyor. Filmde, ajanın duygusal açıdan nasıl evrildiğini ve tehlikelerle nasıl baş ettiğini izlerken, bir yandan da ahlaki değerler ve etik sınırlar üzerine düşünmeye teşvik ediliyoruz. Hamilton'ın tek başına yolculuğu, izleyiciye onun dünyasına, duygu ve düşüncelerine derin bir perspektif sunuyor.