Bir çiftçi hayatını cesetleri yok ederek kazanmaktadır. Ancak bir gün, elimine etmek için teslim edilen üç cesetten biri genç bir kadına aittir ve hâlâ hayattadır. Bu kadın sadece genç ve masum biri değil, aynı zamanda tehlikeli bir çetenin hedefidir. Çiftçi bu genç kadını serbest bırakırsa, çete onun ve kızının peşine düşecektir. Film, en başından itibaren sizi derin bir gerilim ve belirsizlik atmosferine sürüklüyor. Çiftçinin bu karmaşık ve tehlikeli durumu nasıl çözeceğini merak ederek seyrediyorsunuz. Karakterlerin içinde bulunduğu açmazlar ve moral ikilemler, hikayeye daha fazla derinlik katıyor. Genç kadının hikayesi de giderek daha karmaşık bir hâl alıyor. Acaba çiftçi, genç kadının hayatını mı yoksa kendi ve kızının güvenliğini mi seçecektir? Oyuncuların performansları etkileyici. Özellikle çiftçiyi oynayan oyuncunun, karmaşık duygusal durumunu ve içinde bulunduğu ikilemi izleyicilere başarılı bir şekilde aktardığını söylemek gerekiyor. Kadın oyuncunun da performansı hayli etkileyici ve film boyunca sizi ekran başına kilitleyen unsurlardan biri oluyor. Sonuç olarak, bu film sadece bir gerilim hikayesi sunmuyor; aynı zamanda insanın zor durumlar karşısındaki seçimlerini, vicdan muhasebesini ve insanlık hâlini sorguluyor. Bu yüzden, sizi hem düşündürecek hem de nefesinizi kesecek türden bir film deneyimi arıyorsanız, bu film tam size göre olabilir.