Başarısızlıkla karşı karşıya olan bir güvenlik şirketinin sahiplerinin, işlerini canlandırma çabası içerisinde evleri soyarak taktiklerini değiştirdiği bir hikaye ile karşı karşıyayız. Bu ironik ve aynı zamanda çarpıcı senaryo, sıra dışı konusuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Öyle ki, koruma ve güvenlik sunmayı vaat eden bu şirketin sahipleri, garip bir çelişki içerisine girerek bu yolda bir dizi hırsızlık olayına bulaşıyorlar. Kendi işlerini kurtarmak uğruna zıddına hareket eden bu karakterler, seyirciye oldukça ilginç ve hayli eğlenceli sahneler sunuyor. Bu hikaye, tam anlamıyla beklenmedik durumların iç içe geçtiği, klişelerden uzak, gerilim ve komediyi bir arada tutmayı başaran bir anlatım sergiliyor. Film, ahlaki değerleri sorgulamamızı sağlarken, bir yandan da etik sınırların ne kadar esneyebileceğini gösteriyor. Öte yandan, filmdeki karakterlerin çaresizliği ve umutsuzlukla baş etme çabaları, insana dair universal temaları da irdeliyor. Özellikle güvenlik şirketinin sahiplerinin, başarısızlıktan kaçış sürecinin psikolojik derinlikleri, izleyiciyi hem düşündürüyor hem de empati yapmaya teşvik ediyor. Sonuç olarak, bu film ile güvenlik ile hırsızlık arasındaki ince çizginin nasıl belirsizleşebileceğini gözler önüne seren; farklı ve çarpıcı bir senaryoyla karşı karşıyayız. Kendi işlerini kurtarma çabası içerisinde evleri soyan güvenlik şirketinin sahiplerinin hikayesi, izleyiciye hayata dair çelişkileri, etik sınırları ve insanın kendini kurtarma çabalarını sorgulatıyor. Kesinlikle izlemeye değer.