Bir grup tıp öğrencisinin ölümcül bir oyun tasarladığı bir filmle karşı karşıyayız: Kendi aralarında mükemmel bir cinayeti kimin işleyebileceğini görmek. Film, karanlık bir atmosferde, etik sınırların aşıldığı bir deneyi konu alıyor. Bu genç doktor adaylarının yürüttüğü bu korkunç deney, izleyiciyi önce dehşete düşürüyor, ardından morali bozuyor ve sonunda da etik bir çıkmaza sürüklüyor. Cinayetin mükemmelliği üzerine kurulu bu oyun, doğal olarak karakterlerin insanlık sınırlarını zorlamasına neden oluyor. Karakterlerin her biri, detaylıca planlanmış bir cinayeti özenle işlerken, izleyici olarak bizler de bu tuzağa düşüyoruz. Kendimizi bu gençlerin psikolojik durumlarını, motivasyonlarını ve eylemlerinin sonuçlarını araştırırken buluyoruz. Öte yandan film, sadece bir gerilim filmi olmanın ötesinde, aynı zamanda insan doğasının karanlık yüzlerini ve profesyonel etik sınırlarını çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Bu genç öğrencilerin yasadışı ve ahlaki olmayan bir deney üzerinden kendilerini nasıl ifade ettiklerini, tamamen farklı bir perspektiften görmemizi sağlıyor. Sonuç olarak, mükemmel bir cinayet işleme konsepti üzerine kurgulanmış bu film, sadece bir gerilim yapımı olmanın ötesinde, izleyicisine ahlaki ve etik sorunlar hakkında ciddi düşündürme fırsatı sunuyor. Bu etkileyici yapımda, insan doğasının karanlık yanlarına dair derin bir sorgulama yapma şansı elde ediyoruz.