Oscar adındaki genç bir çocuğun hikayesini anlatan film, derin ve sarsıcı bir etki bırakıyor. Oscar, en yakın arkadaşı Loux'u savunurken, onun istismarcı babasını öldürmek durumunda kalıyor. Bu olay neticesinde rural bir kasabadan kaçmak zorunda kalır. Bu süreç boyunca Oscar'ın masumiyeti, yavaş yavaş yerini aşka, suça ve yozlaşmaya bırakır. Film, Oscar'ın bu yaşam seyrini hassas ve etkileyici bir şekilde işliyor. Oscar'ın arkadaşı Loux'a duyduğu derin sevgi ve bağlılığının, korkunç bir suça dönüşmesi, izleyiciyi düşündürüyor. Loux'u savunma refleksiyle işlediği bu suçun ardından Oscar'ın yaşadığı iç çatışma ve suçluluk duygusu filmin önemli bir parçası. Fakat Oscar, bu durumun üstesinden gelmek yerine, suça ve yozlaşmaya sürüklenir. Film, Oscar'ın kaybolan masumiyetini ve yeni hayatındaki çarpıklıkları, izleyiciye çarpıcı bir şekilde sunuyor. Sevdiği kişi için her şeyi göze alabilecek olan Oscar'ın, bu durumdan yola çıkarak suç dünyasına nasıl giriş yaptığını ve bunun onun hayatını nasıl etkilediğini izlemek gerçekten düşündürücü. Oscar'ın yaşamının bu trajik dönüşümü, seyircinin film üzerine derinlemesine düşünmesini sağlıyor. Film, Oscar'ın içinde bulunduğu durumun karmaşıklığını ve çaresizliğini, duygusal ve etkileyici bir anlatımla izleyicisine aktarıyor.
