Sinema dünyasında bazen karşımıza çıkan karakterler ve yaşadıkları hikayeler hayal gücümüzü zorlar. Film yorumculuğu yaptığım bu yolculukta beni derinden etkileyen yapımlardan biri de, talk-show sunucusu Emma Lloyd'ın hikayesi oldu. Kariyeri boyunca daima diğerlerinin yaşamlarını düzeltmek için önerilerde bulunan Emma Lloyd, bu defa büyük bir gafın içerisine düşüyor. Kendisine telefonla danışan bir dinleyicinin erkek arkadaşı ile ilişkisini sonlandırmasını tavsiye ettikten sonra, terk edilen erkek arkadaşın intikam planı filmi adeta bir intikam öyküsüne dönüştürüyor. Her ne kadar başlangıçta Emma'nın verdiği karardan hiçbir suçluluk duymadığına tanık olsak da, zamanla intikam peşindeki bu adamın dünyasına dair derinlere iniyoruz ve olaylar karmaşık bir hal alıyor. Emma'nın profesyonel yaşamındaki bu talihsiz kararın, hem bireysel hem de profesyonel yaşamını ne denli etkilediğini gözler önüne seriyor. Unutulmaması gereken bir nokta, Emma'nın da bir insan olduğu ve hatalar yapabileceği. Ancak bu hatanın bedelinin ne olacağı ve nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Sinema perdesi, kurgusal karakterlerin yaşamlarını izlerken, gerçek hayatta karşılaştığımız onlarca durumla benzerlikler gösteriyor ki bu durum, izleyiciyle film arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. Bu film, aynı zamanda, insanların özlemleri, hataları ve tüm karmaşıklıkları ile birlikte hayatın ne kadar karmaşık olabileceğini gösteriyor. Hikayenin gidişatı ve sonuçlandırılması konusunda yazar ve yönetmenin başarısı tartışılmaz. Kendinizi bu filmi izlerken hem eğlenirken hem de derin düşüncelere dalar halde bulabilirsiniz. Bu etkileyici hikaye, sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir yapım.