Büyük bir deprem felaketinin ardından Seul'de ayakta kalan tek yapı Hwang Gung Apartmanı olur. Bu apartman, kısa sürede şehirdeki birçok insan için bir umut sembolü haline gelir. Felaket sonrası hayatta kalanlardan oluşan bu topluluk, hem dışarıdan gelen fiziksel tehditlerle hem de kendi iç dünyalarındaki karmaşalarla yüzleşmek zorundadır. Apartmana sığınanlar arasında farklı geçmişlere ve hayat hikayelerine sahip birçok yabancı bulunmaktadır. İlk başta birbirlerine tamamen yabancı olan bu insanlar, hayatta kalmanın zorlukları karşısında birlikte çalışmayı öğrenirler. Zamanla, apartmanın içinde daha önce görülmemiş gizemler ve sırlar ortaya çıkmaya başlar. Apartman sakinleri, bu sırları çözmeye ve hayatta kalmaya çalışırken toplumsal ilişkilerin dinamiklerine dair önemli dersler çıkarır. Her bir bireyin içsel yolculuğu, insan doğasının derinliklerine inerken, çatışmalar ve uzlaşmalarla dolu bu süreçte dayanışmanın gücü ön plana çıkar. Özellikle böylesine zorlayıcı koşullar altında, insanların ortak bir amaç uğruna nasıl bir araya geldiği ve birbirlerine nasıl destek olduğu dikkat çekici bir şekilde işlenir. Film, izleyicilere aynı zamanda toplumsal yapıların stres altındaki dayanıklılığını ve bireylerin bu yapılar içerisindeki rollerini sorgulatan ilginç bir bakış açısı sunar. Hayatta kalma mücadelesinin, bireysel hikayelerle nasıl kesiştiğini ve bu kesişimlerin nasıl derin insani bağlar oluşturduğunu görmek, film boyunca izleyenleri düşündürür. Zorluklara karşı birlik olmanın önemini anlatan bu film, karakterler arasındaki ilişkilere odaklanarak izleyicilere farklı bir deneyim sunar.