Elektriklerin kesildiği bir anda, iki yabancı birbirine korku hikayeleri anlatmaya başlar. Bu iki yabancı kişi, Fred ve Fanny adındaki kahramanlarımızdır. Hikayelere ne kadar çok kendilerini kaptırırlarsa, hikayeler de Catskills'deki kabinlerinde o kadar çok canlanır. Gerçekliğin korkunç yüzü ise Fred'in kendi kişisel kâbusu ile yüzleştiğinde belirir. Dikkat çekici bir şekilde tasarlanmış senaryosuyla, izleyicisini adeta bir psikolojik labirente sürükleyen bu film, gerilim ve korkunun ustaca işlendiği bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Sadece iki karakterin yer aldığı mekânın atmosferi ve atmosfere uygun seçilmiş ışıklandırmaların, korku hikayelerinin gerçekçiliğini ve izleyicide yarattığı tedirginliği artırdığını söyleyebiliriz. Fred ve Fanny'nin hikayelere olan bağlılıkları, olayların seyrini değiştirirken, fiilî dünya ile kurgusal dünyanın sınırlarını da bulanıklaştırıyor. Gerilim dozajı iyi ayarlanmış, izleyiciyi sürekli bir merak içinde tutan bu film, psikolojik korku türünün başarılı örneklerinden biri olarak kabul edilebilir. Fred'in nihai korkusuyla yüzleşme anı, filmi tepe noktasına taşıyan bir evre. Bu nokta, karakterin iç dünyası ile gerçek dünya arasındaki çatışmayı ve bu çatışmanın nasıl bir korkuya yol açtığını etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. Perdenin arkasında yatan gerçek korkuların, hikayeler aracılığıyla nasıl can bulduğunu izlerken, kendimizi de bu korku dolu hikayenin içinde buluyoruz. Sonuç olarak, Fred ve Fanny'nin hikayelerini anlatırken yaşadıkları korkuyu ve gerçekliğin korkutucu yüzünü etkileyici bir şekilde aktaran bu film, sizlere gerçek bir gerilim ve korku deneyimi yaşatacaktır. Kendinizi bir elektrik kesintisi sırasında, loş bir kabinde, korku hikayeleri anlatan iki yabancının yerine koyarak bu deneyimi yaşamaya hazır mısınız? Giderek artan gerilimi ve beklenmedik sonu ile bu film, izlemeye değer bir eser.