"Vartanus ile tanışın, hayatını yatağa bağımlı babasına adamış bir kadın. O, babasının her ihtiyacını karşılar, ona bağlanmış bu hayatta başka bir şey düşünemez hale gelmiştir. Sonra da Goncagul'ün hikayesine odaklanın; acı bir farkındalığa ulaşmış, mafyozo sevgilisinin onunla asla evlenmeyeceğini anlamış bir kadın. Hayatının erkeğine aşkla bağlı olan Goncagul, bu gerçeğin acısını ve umutsuzluğunu her gün yeniden yaşıyor. Gulnur'la yolumuz kesiştiğinde, kocasının her gün kendisine verdiği acılara boyun eğmiş bir kadın görüyoruz. Bu durumda bile tek bir şartı var: çocuklara dokunmaması. Kocasının zulmüne uğramak, onun için çocuklarının huzurundan daha katlanılabilir bir durum halini almış. Son olarak Tula'ya geldik. Tula'nın hikayesini anlatmaya başladığımızda, hikayesi diğer kadınlarınkine benzemez. Ancak onunla ilgili detaylar anlatıldıkça, onun da kendine göre derin sorunları olduğunu görüyoruz. Bu karakterlerin dramatik yaşamları etrafında şekillenen film, bizi kadınların neden mücadele ettiğini gösteriyor. Her biri kendi hayatında farklı bir yerde olan bu dört kadının hikayesi, izleyicilere yaşamın ne kadar acımasız olabileceğini ve her zaman umudun olduğunu hatırlatıyor."
