Carina, 22 yaşında bir Hollandalı genç kadın ve Antropoloji üzerine eğitim alıyor. Haziran 1993'te, tezini yazmak için Türkiye'ye geliyor. Başlangıçta her şey planlandığı gibi ilerliyor. Türkiye'nin zengin kültürüne, renkli çarşılarına, tarihi yapılarına ve leziz mutfağına hayranlıkla tanık oluyor. Ancak, rotasını Sivas'a çevirdiğinde durum değişmeye başlıyor. Carina, her yıl düzenlenen Pir Sultan Abdal anma etkinliklerinin dördüncüsü için Sivas'a varıyor. Sivas, bir yandan tarihi ve kültürel zenginliğiyle onu büyülerken, diğer yandan da o dönem yaşanan toplumsal çalkantıların gölgesi altında kalmış. Carina'nın günlük yaşamı, sosyal, politik ve kültürel çatışmaların merkezinde hızla değişiyor. Carina'nın hikayesi, antropoloji öğrencisi bir yabancının gözünden Türkiye'deki sosyal dinamikleri ve dönemin toplumsal çatışmalarını anlamaya çalışmanın karmaşıklığını gösteriyor. Aynı zamanda, tarihi ve kültürel mirasıyla Türkiye'nin zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtıyor. Kısacası, Carina'nın macerası, bir yandan eğitim için yeni bir ülkeyi keşfetme heyecanını, diğer yandan da yabancı bir toplumun dinamiklerini anlama çabasını gösteriyor.
