Fransa'da hukuk eğitimi almakta olan Farid, bir aile acil durumu nedeniyle hayatında ilk kez babasının doğduğu ülke Cezayir'e seyahat etmek zorunda kalıyor. Farid'in bu ani yolculuğu, onu, bilmediği, anlamadığı ve hatta belki de hiç tanımadığı ancak genlerinde taşıdığı bir kültür ve geçmişle karşı karşıya getirir. Farid, modern ve Batılı bir eğitimden geçmiş, kariyer hedefleri olan, geleceğini planlamış bir gençtir. Ancak ailevi bir zorunluluk, onu köklerine, geçmişine dönmesini gerektirir. Acaba Farid bu durumla başa çıkabilecek midir? Yeniden tanımlanması gereken kimliği, onu nelerle yüzleştirir? Fransız hukuku ile yetişmiş bir genç, kendini nasıl bulur Cezayir’in topraklarına ayak bastığında? Bu film, Farid'in kendisi ve ailesi hakkında düşünmek zorunda kalmasını, belki de hayatındaki ilk kez gerçekten kim olduğunu sorgulamasını izlememizi sağlıyor. Aynı zamanda, kültürler arası çatışmayı, bireysel ve kolektif kimlik arayışını, aidiyet duygusunu ve aile bağlarının gücünü de ele alıyor. Hayatı boyunca hep Fransa'da yaşamış, ama ailesinin köklerinin Cezayir'de olduğunu bilen birinin, bu iki dünya arasında nasıl bir denge kurmaya çalışacağını görüyoruz.