Sevimli ve yetenekli bir özgün karakterin, vanının arızalanması sonucu müzikal hayallerini kovalamakta geçici bir duraklama yaşamasına tanık oluyoruz. Bunun oluşu tam da Noel öncesinde, sıcaklık ve huzur dolu bir küçük kasabada gerçekleşiyor. Film, umutlarını ve hayallerini gerçekleştirmek için büyük bir şehirden küçük bir kasabaya sürüklenen bu genç müzisyenin eşsiz yolculuğunu anlatıyor. Neredeyse tüm hikayelerde olduğu gibi, başkarakterimiz önceleri bu değişikliğe ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Ancak kasabanın samimi ve kabul edici topluluğunun sıcaklığına kapıldıkça, oradaki yaşamın daha basit, ama muhtemelen daha tatmin edici olduğunu keşfediyor. Bu süre zarfında, başkarakterimiz kişisel ve profesyonel hayatında birçok ders alıyor. Film, küçük bir kasabanın sakinliği ve topluluk duygusunun ağır bastığı bir arka plana karşı, genç bir kadının hayallerinin peşinden gitme kararlılığını ve cesaretini başarıyla aktarıyor. Noel öncesi başkarakterin yaşadığı bu durum, belki de hayatının en güzel ve öğretici dönemi oluyor. Dolayısıyla bu film, Noel öncesi bir kasabada geçen bu macerayı unutulmaz kılan, büyüleyici ve sürükleyici bir öykü sunuyor. Yani, "Van'ı arızalanan genç bir müzisyenin Noel öncesi bir kasabada geçen hikayesi" belki de sıradan bir çerçeve gibi görünebilir; ancak film, klasik bir hikayeyi yeniden anlatıyor ve orijinal hikayeye yeni bir soluk getiriyor.
