Bu belgesel, nadir bulunan röportajlarla kurbanların aile üyeleri, tanıklar ve suçlu zihinler üzerinde uzmanlaşmış kişiler aracılığıyla Joran van der Sloot'un yaşam boyu süren şiddet ve patolojik yalanlarının iki genç kadının ölümüne nasıl yol açtığını derinlemesine inceliyor. Çok az katil, daha önce işlediği bir cinayetle ünlendikten sonra yeniden cinayet işlemiştir, ancak Natalee Holloway'in kayboluşunun beşinci yıldönümünde, Joran Peru'da 21 yaşındaki Stephany Flores'i öldürür. Korkunç bir şekilde, oraya olan yolculuğu, Natalee Holloway'in annesi Beth'ten zorla aldığı parayla finanse edilmiştir. Joran, Beth'e Natalee'nin cesedinin yerini belirli bir ücret karşılığında açıklayacağına dair yalan söyleyerek bu parayı elde eder. 2023 yılında, Natalee'nin kayboluşunun üzerinden 18 yıl geçtikten sonra, Beth Holloway nihayet mahkemede Joran ile yüzleşir ve Joran ilk kez kızını öldürdüğünü itiraf eder. Bu itiraf, Natalee'nin ailesine uzun zamandır aradıkları bir rahatlığı getirir, ancak Joran'ın geçmişteki aldatma ve manipülasyonları, bazıları tarafından son hikayesindeki ayrıntıların sorgulanmasına yol açar. Bu film, Joran van der Sloot'un karmaşık psikolojik yapısını ve bu trajik olayların arka planını merak eden izleyiciler için derinlemesine bir bakış sağlar.