Bir köle iken gladyatöre dönüşen bir adamın hikayesini anlatan bu filmde, saatlerin aleyhine işlemesi ve gerçek aşkını, kendisine rüşvet veren bir Roma Senatörü'ne nişanlanmış olan kadını kurtarma telaşıyla karşı karşıyadır. Senaryo, Mount Vesuvius'un patlamasıyla birlikte, Pompeii şehrinin etrafında yaşanan çöküşü ve bu süreçte gerçekleşen hayatta kalma mücadelesini mükemmel bir biçimde izleyiciye aktarıyor. Filmin muhteşem senaryosu ve hikayesi, adeta seyirciyi o döneme götürüyor ve yaşananları ilk elden deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu durum, filmi sadece bir aksiyon filmi olarak değil aynı zamanda tarihi bir drama olarak da izleyicinin beğenisine sunuyor. Göz alıcı set tasarımları, kostümler ve özenle hazırlanmış detaylar, Roma dönemine olan hassasiyeti dikkat çekici bir biçimde gözler önüne seriyor. Baş kahramanın sevdiği kadını kurtarma çabası ve tüm bu olup bitenlerin ortasında hayatta kalmaya çalışması, izleyicinin adeta nefesini tutarak izlediği bir serüvene dönüşüyor. Gizemli ve bir o kadar da tehlikeli olan bu aşk hikayesi, gladyatörün kahramanlığına ve fedakarlığına ışık tutuyor. Kısacası, bu film aksiyonu, romantizmi ve tarihi bir araya getirerek mükemmel bir sinema deneyimi sunuyor. İzleyiciyi büyüleyen ve düşündüren bu benzersiz hikaye, herkesin görmesi gereken bir yapım. Her sahnesiyle adeta bir sanat eseri niteliği taşıyan bu film, sinema severlerin kaçırmaması gereken bir yapım olacaktır.