Çocuk ikilisi Rico ve Oskar... Biri biraz daha ağır kanlı, ancak hayal gücü ve kendine özgü dünyaya bakışıyla dikkat çeken bir karakter. Diğeri ise zeki ama hayattan korkar bir hali var. Bu ikilinin dinamikleri, ekranda izlemesi oldukça ilginç bir senaryoyu beraberinde getiriyor. Rico, kafasından geçen düşünceleri ve hayalleri ile etrafındaki dünyayı daha renkli ve heyecan verici kılan bir çocuk. Sanki kendi dünyası varmış gibi, etrafındakileri ve olayları farklı bir gözle, daha yavaş ama daha detaylı olarak inceliyor. Kendine özgü bu düşünce tarzı ona, diğerlerinden farklı bir görünüm kazandırıyor. Öte yandan, Oskar; aklı ve zekasıyla öne çıkan bir karakter. Ancak bu zekasının ağırlığı altında, hayata karşı belirgin bir korkusu ve endişesi var. O kadar zeki ki, tüm olasılıkları hemen hesaplıyor ve bu da onu birçok şeyden korkar hale getiriyor. Bu iki çocuğun hikayesi, hem eğlenceli hem de düşündürücü bir sinema deneyimi sunuyor. Onların dünyalarına adım atarken, aynı zamanda kendi hayatlarımıza bakış açımızın nasıl değişeceğine tanık oluyoruz. Bu hikayede, hayal gücünün gücü ve zekanın yükü arasındaki ince çizgiyi fark ediyoruz. Hem Rico'nun hayal dünyasını hem de Oskar'ın akılcı ama korkak duruşunu izlemek, kendi yaşamlarımızda karşılaştığımız zorlukları ve çelişkileri daha iyi anlamamızı sağlıyor.