"Riphagen" hikayesi, II. Dünya Savaşı sırasında sinsi bir Hollandalı haini anlatır. Bu hain, Nazi'lerin yardımıyla Yahudileri toplayıp, onların değerli eşyalarını çalar. Direniş gruplarını yok eder ve savaşın ardından adaletin peşinden koşan birçok kişiyi ahmak yerine koyar. Film, Riphagen karakterinin tarihi bir gerçekliğe dayanıyor. Bu adam, savaşın karanlık yüzünü, insana dair en kötü yanları ve ahlaki çöküşü temsil ediyor. Tehlikeli ve manipülatif bir figür olan Riphagen, Nazi'lerle işbirliği yaparak Yahudi topluluğunun servetine ve hayatlarına acımasızca el koyar. Onun hikayesi, zenginlik ve güç uğruna insanlık değerlerini nasıl reddedebileceğimizi gösteriyor. Riphagen ayrıca, direniş gruplarını yok etmek suretiyle, hainliğinin boyutunu daha da artırır. Bu gruplar, savaşın bitiminde adaletin sağlanmasını umut edenlerdi, ancak Riphagen onları da aşağılar. Adaletin peşinden koşanlar onun karşısında çaresiz ve aptal gibi görünür. Filmin sunduğu bu tarihi anlatı, izleyicilere hem bir döneme ayna tutuyor hem de bireysel ahlaki tercihlerin neler doğurabileceğini gösteriyor. Riphagen hikayesi, sadece bir kişinin acımasızlığını değil, aynı zamanda bir toplumun çaresizliğini ve korkunç bir dönemin trajedisini de ortaya koyar. Bu anlamda, film hem tarihi bir belgesel niteliği taşıyor hem de derinlikli bir ahlaki drama sunuyor.