Bu film, ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in karmaşık ve ateşli aşk hikayesini anlatır. Eser, Rodin'in hikayesini ve yaşamının en belirgin dönemlerinden olan Camille Claudel ile olan romantik ilişkisini son derece etkili bir şekilde sergiliyor. Claudel, hem Rodin'in çırağı hem de en önemli ilham kaynaklarından biriydi ve bu film, bu kompleks ve tutkulu ilişkiyi son derece çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. Hikaye, Rodin'in ve Claudel'in hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarını, karşılıklı hayranlık, rekabet, aşk ve ihaneti içeren bu zorlu dengelemeyi mükemmel bir biçimde anlatıyor. Her iki karakterin de sanatsal yeteneklerini ve yaratıcı tutkularını vurgulayan, başarılı bir biyografik drama örneği. Bir yandan Rodin'in özgün sanat anlayışı ve heykeltraşlık yeteneği, diğer yandan Claudel'in bağımsız ve çığır açan sanatçı kimliği ve güçlü kişiliği ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Bu ilişki, hem sanat dünyasının hem de dönemin toplumsal normlarının etkileri altında aşk, sanat ve tutku üçgeninde şekilleniyor. Bu, sanatseverler ve tarih meraklıları için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film. İkili arasındaki bu yoğun ilişkinin ve yaşadıkları dönemin sosyal bağlamının hassas bir şekilde işlendiği film, 19. yüzyıl Fransız sanatının önemli bir kesitini sunuyor. Bu filmi izlerken, sadece ikilinin aşklarına ve yaratıcılıklarına değil, aynı zamanda döneme damga vuran sanat hareketlerine de tanıklık etmiş oluyorsunuz. Bu karmaşık ve duygusal hikaye, izleyiciye hem sanatın hem de aşkın gücünü ve etkisini hatırlatır. Bu kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.