1959 yılında doğan bir deniz kaplumbağası, başladığımız bu öykünün baş kahramanıdır. Bu deniz kaplumbağası, dünyanın etrafında seyahat ederken bir yandan da son yarım yüzyıldır küresel ısınmanın etkisiyle değişen dünyanın tanığı olur. Dünyamızı ve yaşamı bir deniz kaplumbağasının gözünden izlemeye başladığımız bu film, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda izleyiciye küresel ısınmanın yıkıcı etkilerini de çarpıcı bir şekilde aktarıyor. Doğanın ve yaşamın ne kadar hassas bir dengede olduğunu anlatan film, izleyenlere bu dengenin bozulması sonucunda neler olacağını gösteriyor. Filmin ana karakteri olan kaplumbağa, 1959 yılında yumurtadan çıktığı anda, hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağının farkında değildi. Ancak sonraki 50 yıl boyunca dünyanın dört bir yanında seyahat ederken, buzulların erimesine, deniz seviyesinin yükselmesine ve birçok canlının yaşam alanlarının yok olmasına şahit oldu. Bu film, yalnızca bir doğa belgeseli olmanın ötesinde, aynı zamanda bir uyarı çığlığı. Her birimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini anlamamızı ve gelecekte daha sorumlu davranmamızı istiyor. Asırlardır süregelen doğa-insan karmaşasını, bir deniz kaplumbağasının gözünden anlatan bu film, izleyenlere unutamayacakları bir deneyim sunuyor.