28 Haziran 1914 tarihinde, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ile eşi Sophie, Bosna'nın başkenti Sarajevo'da bulunuyorlar. Şehri otomobil ile gezerken beklenmedik bir saldırının hedefi oluyorlar ve bu saldırı sonucunda hayatlarını kaybediyorlar. Bu, Birinci Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyen, tüm dünya tarihini değiştirecek olan trajik olay oluyor. Franz Ferdinand ve Sophie'nin Sarajevo sokaklarında geçirdikleri son saatler ve sonrasında yaşananları derin bir şekilde izliyoruz. Bu olay, bir sinema yorumcusu gözünden öylesine çarpıcı ve dokunaklı bir şekilde anlatılıyor ki, izledikçe tarihle iç içe olma hissini derinden yaşayabiliyoruz. Her sahne, o dönemin atmosferini, sosyal yapısını ve insanların duygu durumunu ayrıntılı bir biçimde yansıtıyor. Yorumcu, ayrıca, saldırının ve bu iki masum insanın ölümünün ardından Avrupa'da ve dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan karmaşa ve korku duygusunu da özenle vurguluyor. Birinci Dünya Savaşı'nın çıkış noktası olarak kabul edilen bu olayın, küresel çapta yaşanan büyük değişimlerin ve çatışmaların başlangıcı olduğunu, büyük el becerisi ve ustalıkla tasvir ediyor. Bu, sadece bir sinema yorumcusunun değil, aynı zamanda bir tarihçinin de gözünden olayları görme fırsatı sunuyor.
