Ella Weber, dışarıdan bakıldığında her şeye sahip gibi görünse de aslında iç dünyasında bazı boşluklar hisseden bir kadın. San Diego merkezli Amerikan zincir restoranı Bistro Bon Vivant'ta tarif geliştirici olarak iyi bir işi var. Ancak restoranın, duyarlılığına ters düşen "sahte" Fransız yemekleri servis etmesi, onun kaliteli yemek tutkusunu tatmin etmiyor. Emlakçı olan sevgili annesi Laury Weber, Ella'nın hayatını daha sabit bir hale getirmesi için sürekli ona baskı yapıyor ki bu da genellikle bir daire almasını önermekle sonuçlanıyor, bu da yine Ella'nın duyarlılığına ters geliyor. Birkaç aksilik yaşadıktan sonra, enerji toplamak isteyen Ella, 22 yaşındayken yaşadığı en sevdiği tatil anısına dönüş yapmaya karar veriyor: Paris'e gidip favori peynirini yemek. Paris'te bu sefer aldığı peynir, onu restoranın plastik peynirlerine karşı özellikle etkiliyor ama huysuz bir peynir satıcısı da dikkatini çekiyor. Ancak, iki haftalık konaklaması için evini kiraladığı Clotilde Aubergel'de ruh eşi olabilecek birini buluyor. Clotilde, ona kendini bulması için Paris'te üç ay kalması gerektiğine ikna ediyor. Bu karar, Clotilde'in yakışıklı kuzeni ve restoran eleştirmeni Gaston Aubergel ile tanışınca daha da kolaylaşıyor. Gaston'un romantik ilgisiyle karşılaşan Ella, ilişkilerini, Paris'te kalışının sonunun yakın olduğunu ve Gaston'un geçmişte biraz çapkınlık yaptığı itirafına rağmen başlatıyor. Bu uzatma kararı, Ella'nın amacını; peynirci dükkanında bulunan üç yüz peyniri denemeyi içeriyor. Peynir satıcısı Serge Pelerin ile daha yakından tanıştığında, ona dükkanda yarı zamanlı bir iş teklif etmesi üzerine işleri değişiyor. Serge, iyi bir peynir bulmayı tıpkı Ella gibi dönüştürücü bulan eski bir avukat. Ella'nın Paris'teki zamanı ilerlerken, hayatta neyi ve kimi aradığını keşfetmeye başlayabilir; aslında, bu kişiyle yaşadığı bir yanlış anlamadan kurtulabilirlerse aradığına gerçekten kavuşabilir. Film, Ella'nın kendi yolunu bulma ve hayallerinin peşinden gitme hikayesini etkileyici bir dille anlatıyor. Başlangıçta her şeyi olan bir kadının, içsel dünyasında ne eksik olduğunu aradığı bu yolculuk, izleyiciye yaşamın küçük mucizelerini ve aşkın beklenmedik anlarda nasıl ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Bu filmde, Ella'nın Paris'te geçen hikayesini izlerken, hayallerin peşinden koşmanın ve kendini bulmanın farklı yollarını keşfedeceksiniz.