Bir sinema eleştirmeni olarak, bu filmi size farklı bir açıdan sunmanın keyfini çıkaracağım. Beş lise son sınıf öğrencisi (üçü oldukça çekici kızlar) bir VW minibüsle ormanın derinliklerindeki bir nehre kamp yapmaya giderlerken, bölgede daha önce ikiz kardeşini ve ebeveynlerini öldürmüş bir çocuğun hikayesini duyarlar. Bu kasvetli hikaye, kamp macerasının başlangıcında kulaklarını tıkarlar. Bu gençlerin yolu, ormanın gizemli ve etkileyici atmosferiyle birleşiyor. Hikayenin korkutucu boyutuna rağmen, bu gençler uyarıları görmezden gelirler ve ormanda ilerlemeye devam ederler. Ancak bu ilerleme, olayların beklenmedik bir şekilde gelişmesine sebep olur. Film, heyecanı ve gerilimi arttırarak, izleyicilere ormanda tek başına bırakılmış bu gençlerin, bilinmeyen korkularla ve esrarengiz bir geçmişle nasıl başa çıktıklarını anlatıyor. Beş genç, bu ormanda yüzleştikleri korkunç hikaye karşısında cesaretlerini koruyabilecekler mi yoksa bu tehlikeli ormanda kurban mı olacaklar? Bu sorular, film boyunca izleyicinin aklını meşgul ediyor. Bu yapıt, izleyicilere gerilim ve korkunun yanı sıra, arkadaşlık, cesaret ve hayatta kalma mücadelesi gibi evrensel konuları da sunuyor. Yönetmenin karanlık ve atmosferik çekim tekniği, öyküyü daha etkileyici kılıyor. Kısacası, bu film, yalnızca bir korku hikayesi anlatmıyor, aynı zamanda gençlerin büyüme ve olgunlaşma sürecini, karmaşık duygularını ve bir arada hayatta kalma çabalarını da işliyor.