Sinema dünyası bize başka bir soluk getiriyor; genç hırsızların Paris'teki öyküsüyle karşınızdayız. İzlerken eminim birçok duyguyu aynı anda hissedeceksiniz. Filmin temelini, bir politik seçimden sonra şiddet dolu sonuçların yaşandığı ve kaosun hakim olduğu Paris'ten kaçan genç bir hırsız çetesinin hikayesi oluşturuyor. Ancak, bu hikaye sıradan bir hırsız-kaçış öyküsü değil. Çünkü bu genç hırsızlar, beklenmedik bir yerde, beklenmedik kişilerle karşılaşıyorlar. Kaosun ortasında kendilerini bir hanın kapısında bulan gençler, burasının sakin ve güvenli bir sığınak olduğunu düşünürler. Ancak, aldıkları karar sıradan bir mola verme kararı değildir. Çünkü bu huzurlu görünen han, aslında neo-Nazi grupların işlettiği bir yerdir. Bambaşka bir dünyanın kapılarını da açan bu vahim karşılaşma, filmdeki heyecan unsurunu zirveye taşıyor. Seçimler, protestolar, şiddet, kaçış, saklanma ve daha pek çok durumla yüzleşmek zorunda kalan genç hırsızların öyküsü, izleyicileri ekrana kilitleyecek türden. Bu film, sadece aksiyonu ve gerilimi değil, aynı zamanda politik ve sosyal yorumlarıyla da sizi bekliyor. Film, sadece bir suç hikayesi sunmuyor, aynı zamanda neo-Nazi hareketi ve onların dikkat çekici dünya görüşünü de sergileyerek izleyicilere farklı bir perspektif sunuyor. Bu nedenle, bu filmi tüm sinema severlere öneriyorum. İzlemeden önce sonuçlarına hazır olun çünkü bu film, sizi düşündürmekten çok daha fazlasını yapacak.