Büyük sıkıntılar yaşayan bir Evanjelist papaz, yaşamının son şeytan çıkarımını (egzorsizmini) belgesel ekibi tarafından filme almaya izin veriyor. Bu aykırı kararı, onun iç dünyasında yaşadığı ikilemleri, ruhani çatışmaları ve kişisel sorunları gözler önüne seriyor. Film boyunca çeşitli insanları çaresizlik içinde kurtarmaya çalışırken izlediğimiz bu papazın dinle ilgili korku ve endişeleri, kendisiyle ve inançlarıyla boğuşmasına sebep oluyor. Bu belgesel-gerilim türündeki film izleyiciye, kendi inançları ve yaşam biçimlerini sorgulama fırsatı sunuyor. Kameranın gözünden, karar verme sürecinin zorluklarını, anlık kararların kalıcı sonuçlarını ve modern toplumda dini lider olmanın getirdiği sorumlulukları görme fırsatı elde ediyoruz. Papazın bu son görevi, hem belgesel ekibine hem de izleyicilere birçok açıdan çok şey öğretiyor; özellikle de inanç, kişisel çatışmalar ve insanlık durumları üzerine. Papazın hikayesi, bir yandan dini liderin empati ve anlayışını, diğer yandan ise modern toplumun korku ve endişelerini ortaya koyan bir anlatım sergiliyor. Sonuç olarak, bu film, sadece bir korku hikayesi anlatmıyor; aynı zamanda insanların inançları ve bu inançların nasıl şekillendiği üzerine düşündürüyor. İzleyiciye, kendi kişisel çatışmalarının ve inançlarının farkına varma fırsatı sunan bu yapıt, sadece bir korku filmi değil, aynı zamanda modern toplumda dini liderlik ve inançların çatışmaları üzerine bir sosyal eleştiri sunuyor.