Harsha, çok zengin bir adamın varisi. Parayla satın alabileceği her şeye sahip. Fakat her şeye rağmen, Harsha'nın yaşamında eksik olan bir şeyler olduğunu hissediyor. Bu boşluğu doldurmak için çeşitli yollar ararken aklına bir fikir geliyor ve çok ilginç bir seçim yapıyor; bir köyü sahipleniyor. Amaçlarından biri, köylülerin hayatına olumlu yönde bir etki bırakmak. Bu orijinal ve derinlikli hikaye, insanların yaşamlarında hissettikleri boşlukların maddiyatla doldurulamayacak kadar değerli olduğunu ve gerçek mutluluğun başkalarına yardım etmekten geçtiğini savunuyor. Harsha'nın hikayesi, modern hayatta çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçeği hatırlatıyor bize; paranın satın alamayacağı şeyler de var. Harsha'nın çabaları, yaşadığı değişim ve etrafındaki insanlara etkisi, seyirciye umut dolu bir mesaj veriyor. Ayrıca Harsha'nın kendi içindeki boşluğu doldurma yolculuğu, kişisel gelişim ve maneviyat temalarına da dokunuyor. Her ne kadar eğlence endüstrisi çoğunlukla lüks yaşamlar ve maddi başarılar üzerine kurulu olsa da, bu film bu kalıpların dışına çıkıp, sevgi, empati ve yardımlaşmanın değerini anımsatıyor. "Parayla her şeyin satın alınamayacağı" temalı bu film, modern dünyanın karmaşasından bir adım uzaklaşıp, daha basit ve gerçek değerleri fark etmemizi sağlıyor. Aynı zamanda, hikayenin sadeliği ve dokunduğu evrensel temalar, filmi her yaş ve kültürden insan için izlenebilir kılıyor.
