"Filme baktığımızda, isyankar bir genç karakterinin gözünden çocuk mahkemesi sisteminin karmaşık dünyasına daldığımızı görüyoruz. Bu genç, sorgulayan bir ruha ve hiçe sayılan kurallara karşı başkaldıran bir karaktere sahip. Kendi dünyasında yaşayan ve gençlik öfkesini, haksızlıklara karşı bir çeşit silah olarak kullanan bu genç, adalet sistemine meydan okuyor. Film boyunca, ahlaki değerlerimizi sorgulamaya zorlanıyoruz. Çünkü bu isyankar genç, kanunlar ve kurallarla çizilen sınırları aşıyor ve biz de bir anda onun bu dünyasının içine sürükleniyoruz. Adalet sistemi çarkının içinde sıkışıp kalmış bir gençliğin, yaşamın acımasızlığına karşı verdikleri hayatta kalma mücadelesine şahit oluyoruz. Bu film, aynı zamanda toplumun çocuklara ve gençlere yönelik yargılarını da eleştirel bir şekilde öne çıkarıyor. Gençlerin hislerine ve düşüncelerine ne denli değer verdiğimiz sorusunu sorgulatıyor. Çocuk mahkemesi sistemi içerisinde, geniş bir yelpazede suçları işleyen gençlerin hukuki süreçlerine odaklanırken, onların iç dünyalarına ve suçlarına yönelik motivasyonlarına da ışık tutuyor. Her sahnesinde çarpıcı gerçekliğiyle izleyiciyi etkisi altına alan bu film, genç bir ruhun isyanının ve adalet arayışının hikayesini anlatıyor. Bu isyan ve adalet arayışı, adalet sistemi ve toplum tarafından nasıl algılandığını, bu algıların gençler üzerinde nasıl bir etki bıraktığını gözler önüne seriyor ve bütün bu detaylar ışığında izleyiciyi düşünmeye, eleştiriye ve empatiye yönlendiriyor."
