Ted Kaczynski'nin hayatının detaylarına odaklanan bir çalışma, bu dönemde Lincoln, Montana'da geçen yıllarına içeriden bir bakış sunuyor. Bu süre zarfında, Kaczynski'nin The Unabomber olarak tanınmadan önceki yaşamına çarpıcı bir biçimde tanıklık ediyoruz. Kaczynski'nin içinde bulunduğu yalnızlığı, kuşkucu doğasını ve nihayetinde yarattığı korkunun etkilerini anlamaya çalıştıkça, seyirci olarak içimizde beliren soru belirsiz kalıyor: Bu adam, nasıl bu hale geldi? Bu dikkat çekici karakter incelenmesi, Kaczynski'nin kimyası ve psikolojisi hakkında daha derin bir anlayış kazandırmak için Montana'daki hayatına mercek tutuyor. Ekranda gördüğümüz her an, Kaczynski'yi Unabomber olma yolunda bir adım daha ileri götürüyor. Bu anlarda, belki de en çarpıcı olanı, Kaczynski'nin bir zamanlar sadece bir komşu, bir vatandaş, bir akraba olduğu gerçeğiyle yüzleşmek. Sonuç olarak, bu çalışma, Kaczynski'nin Unabomber olarak bilinmeden önceki yaşamının derinlemesine bir analizini sunuyor. Bu durum, onun eylemlerine yönelik bir haklı çıkarma veya bir özdeşim yaratmak için değil, bir anlamda onun oluşum sürecini anlamak, seyirciye sunulan bu karmaşık karakteri daha iyi çözümlemek adına sunulmuş bir imkandır. Bu nedenle, Ted Kaczynski'nin hayat hikayesini ve Unabomber olma yolundaki dönüşümünü anlamak isteyen herkes için, bu çalışma oldukça aydınlatıcı olabilir.
