Ortaçağın karanlık dönemindeki bir savaşçının gizemli ve tüyler ürpertici hikayesini izlediğimiz film, izleyiciyi alışılmışın dışında bir hikayeye, korkunun ve intikamın derinliklerine çekiyor. Söz konusu savaşçının, korku dolu bir koleksiyonunu oluşturan başlar arasında, yıllar önce kendi kızını öldüren canavarın kafası eksik. Bu eksik parça, savaşçının en çok arzuladığı ve peşinden gittiği tek şey. Ulvi amaçları ve hayatını adadığı intikam yolculuğu, onu çetin bir mücadele içerisine sokuyor. Kızının öcünü almanın peşinde, kendini dur durak bilmeden bu korkutucu canavarın peşine düşüyor. Hem bu süreci, hem de savaşçının geçmişteki yaşantısını anlatan film, izleyicisine gerilim dolu anlar yaşatıyor. Öte yandan, savaşçının kızını öldüren canavarın hikayesi de ayrı bir merak uyandırıyor. Canavarın ne olduğu, nereden geldiği ve neden böyle bir eylemde bulunduğu, filmin ilerleyen sahnelerinde sırrını koruyor. Bu gizemli hikaye, izleyicinin merakını sürekli canlı tutuyor. Her sahnesiyle izleyicisini etkisi altına alan bu film, sadece bir aksiyon filmi olmanın ötesinde, bir baba ve kızının trajik hikayesini anlatıyor. Savaşçının acısını, öfkesini ve intikam hırsını hissettirirken, yıllar önce yaşanan bu olayın onun hayatını nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Bu film, sadece bir intikam hikayesi değil; aynı zamanda bir baba, bir savaşçı ve bir insanın iç dünyasına dair derin bir bakış sunuyor.
