Bu film, Riley adında genç bir adamın zorlu bir ayrılıktan sonra yaşadığı duygusal çalkantıları ve kendini toparlama çabasını anlatıyor. Riley, sevgilisiyle yaşadığı dramatik ayrılığın ardından yeni bir daireye taşınır. Ancak bu yeni başlangıç, onun için pek de kolay olmaz. Kendini bir depresyonun içinde bulur ve kafasını dağıtmak amacıyla bir bara gitmeye karar verir. Barda eski kız arkadaşını başka birisiyle görmesi, onu daha da sarsar ve moralini alt üst eder. Tam bu sırada Riley, dikkatini dağıtmak için etrafına bakınır ve "Hokey Adamı" olarak telefonuna kaydettiği bir adamla karşılaşır. Bu adam, hokey takımının bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu ve Riley'nin bu boşluğu doldurup dolduramayacağını sorar. Başlangıçta tereddüt eden Riley, sonunda bu fırsatı değerlendirmeye karar verir. Film, Riley'nin gece geç saatlerde oynanan bira ligi hokey maçına nasıl hazırlandığını ve bu maçın ona kattıklarını konu alır. Hokey maçı için hazırlık yapan Riley, takımda yeni insanlarla tanışır ve bu deneyimin, zorlu bir ayrılık sürecinden geçerken ihtiyaç duyduğu kaçış yolu olduğunu fark eder. Film, Riley'nin sporla birlikte hem fiziksel hem de duygusal olarak nasıl güç bulduğunu gözler önüne seriyor. Riley'nin bu hokey maçı, onun için sadece bir oyun değil, aynı zamanda kendini yeniden keşfetme ve hayata tutunma çabasıdır. Bu süreçte yeni arkadaşlıklar kurar ve hayatında yeni bir sayfa açar. Film, izleyicilere duygusal bir yolculuk sunarak, zorlukların üstesinden gelmenin her zaman mümkün olduğunu hatırlatıyor. Riley'nin hikayesi, izleyiciye hayatın iniş çıkışları karşısında pes etmemeyi ve her zaman yeni fırsatların peşinden gitmeyi öğretiyor.
