Film, aşık bir çift olan Alex ve Selma'nın, birbirlerini daha iyi tanımak ve ilişkilerini daha da derinleştirmek amacıyla Bosna Hersek'in kalbine doğru çıktıkları yolculuğu anlatıyor. Ancak bu romantik yolculuk, beklenmedik bir şekilde, onları korkunç bir durumun içine sürüklüyor. Ellerine geçen haritalarının yardımı olmaması ve civarının mayınlarla dolu olduğu konusunda duydukları korkunç söylentiler, çiftin içine düştüğü çaresizliği daha da artırıyor. Bu noktada yerel iki insan imdadına yetişerek onları güvenli bir şekilde evlerine geri götürme teklifinde bulunuyor. Ancak bu teklifin ardında yatan gerçek ne? Alex ve Selma'nın başlarına ne gelecek? Yerlilerin yardım etme teklifleri ne derece güvenilir? Film, bu soruların cevaplarını, heyecan ve gerilim dolu bir atmosfer içinde veriyor. Özellikle Bosna-Hersek'in eşsiz ve büyüleyici doğasını, sinematografik açıdan son derece etkileyici bir biçimde izleyiciyle buluşturan film, aynı zamanda karakterlerin iç dünyalarına da nüfuz ediyor. Alex ve Selma'nın yaşadıkları korku, çaresizlik ve belirsizlik hislerini, izleyiciye son derece gerçekçi bir şekilde aktarıyor. Bir yandan aşklarını sorgularken, diğer yandan hayatta kalma mücadelesi veren çiftin hikayesi, her bir sahnede adeta nefes kesiyor. Bu özgün ve etkileyici film, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda insanoğlunun hayatta kalma güdüsünü ve bu uğurda verebileceği mücadeleyi de başarılı bir şekilde anlatıyor. Alex ve Selma'nın Bosna'daki sıra dışı macerası, bir yandan gerilim dolu anlarıyla izleyiciyi adeta koltuğuna çivilerken, diğer yandan da insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve bu karmaşıklık içinde şekillenen duygusal bağları etkileyici bir dille ortaya koyuyor.