Sıradışı ve tuhaf bir cenaze işleri yöneticisinin, kariyeri boyunca karşılaştığı çeşitli ürpertici ve hayal ürünü hikayeleri anlattığı film, izleyenleri tam anlamıyla baş döndürüyor. Bu anlatılar sırasında karakterin, cenaze işleriyle uğraşmanın verdiği karanlık atmosfer ve ölümle yüz yüze gelme hali, filmin genel havasını daha da gizemli ve gotik bir hale sokuyor. Anlatılan hikayelerin her biri, hayaletler, lanetler ve öteki dünya temalarıyla dolu, dolayısıyla izleyicinin sürekli bir gerginlik halinde tutulduğu bir atmosfer yaratılıyor. Filmin genelinde, her hikayenin ardından izleyici, merakla neyin anlatılacağını bekliyor. Bu tuhaf karakterin dudaklarından dökülen her sözcük, izleyicilerin korku ve merak duygularını tetikliyor. Bazı hikayelerin gerçekliği konusunda şüpheler olsa da, her birinin çarpıcı ve beklenmeyen sonları, izleyiciyi adeta şoka uğratıyor. Bu filmde, ağırlığı korkunun yanı sıra merak unsuru da taşıyor ve izleyiciyi sürekli bir sürpriz bekler hale getiriyor. Sıradışı bir cenaze işleri yöneticisi olmasının yanı sıra, bu karakterin aynı zamanda macabre bir hikaye anlatıcısı olması, filmin genelini bir peri masalı havasına sokuyor. Ancak bu masalın, çocuklara anlatılan masalların aksine, derin ve korkutucu bir atmosferi var. Sonuç olarak, bu film, insanın ölümle yüzleşmesi ve karanlık hikayelere dikkat çeken, sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir başyapıt. İzleyiciyi tüyler ürpertici bir yolculuğa çıkaran bu film, gerçekten de unutulmaz bir izlenim bırakıyor. Görkemli kariyerinde karşılaştığı ürpertici hikayeleri anlatan bir cenaze işleri yöneticisinden daha iyi bir hikaye anlatıcısı düşünülemez.