Britanya'nın sakin bir kasabasında, modern gladyatörlere ev sahipliği yapan ölüm kalım mücadelesine tanık oluyoruz. 30 suikastçi, kendilerini sürekli gözetim altında tutan yüzlerce kamera eşliğinde, birbirleriyle amansız bir çatışmaya giriyor. Ancak bu, sıradan bir çatışma değil. Hayatta kalabilmek için öldürme ya da ölme seçeneklerinden birini seçmek zorundalar. İzleyicilerin arasında ise bu vahşi turnuvayı izlerken aynı zamanda bahis yapan zenginler bulunuyor. Bahsin konusu ise tam tamına 10 milyon dolar. Bu katliamdan sağ çıkan ve şampiyon olan suikastçı, büyük ödülün sahibi olacak. Turnuvayı kurgulayan bu varlıklı elitler, şehirdeki her hareketi izlemek için bol miktarda güvenlik kamerası yerleştirmişler. Hem kasabanın sakinlerini hem de suikastçıları en ince detayına kadar gözlemliyorlar. Zafere ulaşmanın yolu sadece rakipleri öldürmekten geçmiyor. Kasabanın labirenti gibi sokaklarında gizlenmek, strateji geliştirmek ve beklenmedik bir anda devreye girmek gerekiyor. Bu savunmasız İngiliz kasabasının vahşi bir savaş alanına dönüştüğü, düşmanlar arasında kıyasıya bir rekabetin yaşandığı turnuva, seyircilere nefes kesen bir deneyim sunuyor.
