Emma'nın hayatı, kozmik bir olayın sevgili köpeği ve kedisini mükemmel iki erkeğe dönüştürmesiyle altüst olur. Bu ilginç ve beklenmedik dönüşüm, onun aşk ve ilişkiler konusundaki bakış açısını gözden geçirmesine neden olur. Hayvanlarıyla kurduğu bağın şimdi insan suretinde devam etmesi, Emma'nın hayatında komik ve bir o kadar da düşündürücü anların yaşanmasına yol açar. Film boyunca Emma, iki yeni insan formundaki dostuyla gündelik yaşamda farklı etkileşimler içine girer. Bu süreç, Emma'nın geçmişte yaşadığı güven sorunlarını mizahi bir dille ele almasına olanak tanır ve bu tuhaf durum karşısında izleyiciyi defalarca gülümsetir. Film, Emma'nın ilişkilerinde karşılaştığı zorluklara nasıl meydan okuduğunu ve kendini nasıl yeniden tanımladığını gözler önüne serer. Bu yeni arkadaşlarına duyduğu güvenle, sadece diğer insanlara değil, aslında en çok da kendisine karşı olan duygularını sorgular ve geliştirir. Emma, bu sıradışı deneyimden, aşkın ilk önce kendini sevmekle başladığını keşfeder. Film, izleyiciye Emma'nın yaşamında ve duygusal dünyasında açılan bu yeni sayfanın izlerini sürme imkanı sunuyor. Her anıyla izleyiciyi ekran başına kilitleyen bu film, aşk ve kendini tanıma temasını yaratıcı bir anlatımla işliyor.