Nasser Ali Khan, döneminin en ünlü müzisyenlerinden biri, kıymetli kemanının kırılmasıyla hayata olan tüm tatmini kaybetti. Onun yerine layık bir enstrüman bulamaması üzerine ölümü beklemek için yatağına hapsedilme kararı aldı. Bu, meşhur müzisyen Nasser Ali Khan'ın trajik hikayesidir; hayatını, sanatını ve ruhunu kemana adamış bir adamın kemanının kırılma felaketini aşamama hikayesi. Nasser, kemanını sadece bir enstrüman olarak görmüyor; onun için bir yaşam arkadaşı, bir sevgili, hayata tutunma sebebi. Ancak bu değerli kemanın kırılması, Nasser'in hayatıyla birlikte kalbini de kırdı. Bu, derin bir acının ve trajedinin hikayesi. Günlük yaşamın anlamını yitirdiği Nasser, kemansız bir hayatın anlamsız olduğuna karar veriyor. Onu yeniden canlandıracak ya da eski parlak günlerine geri döndürebilecek hiçbir enstrüman bulamıyor. Bu yüzden, ölümü beklerken yatağa çekilme kararı alıyor. Müziğin, bir sanatçının hayatındaki yerini ve önemini çarpıcı bir şekilde anlatan bu hikaye, Nasser Ali Khan'ın trajik sonuna tanıklık ediyoruz. Ancak bu, sadece bir ölüm hikayesi değil; aynı zamanda bir sanatçının, bir enstrümandan gelen ilhamla nasıl hayatta kalabileceğinin de bir hikayesi.