Beck, evsiz bir gazidir ve hayatı boyunca birçok zorlukla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Güçlüklerle dolu bu yaşamda, en büyük acılardan birini kardeşinin kaybıyla yaşamıştır. Kardeşinin ölümünden sorumlu olan katil, beklenmedik bir şekilde cezasını erken tamamlayarak hapishaneden çıkar. Bu durum, Beck'in içindeki intikam duygularını alevlendirir ve onu durdurulması zor bir öfke girdabına sürükler. Kardeşini öldüren bu kişi serbestçe dolaşırken, Beck sadece kendi adaletini sağlamak ve kardeşinin intikamını almak için sokakların karanlık yüzüyle yüzleşmeye karar verir. Bu mesele, onun için sadece bir film senaryosu değil, gerçekten yaşanmış bir hayat hikayesinin yansımasıdır. Beck, her bir adımında geçmişin hayaletleriyle yüzleşirken, bu intikam mücadelesi onun fiziksel ve zihinsel dayanıklılığını sonuna kadar test edecektir. Vahşi bir adalet arayışı içindeki Beck'in hikayesi, izleyicileri adaletin doğası ve intikamın bedeli üzerine düşündürmeye iter.
