Fransa'da beklenmedik derecede soğuk bir kış yaşanıyor ve hükümet, en iyi koşullarda yaşayan vatandaşlarından bazı yoksulları ağırlamalarını talep ediyor. Bu durum, "Le Grand Partage" adlı kararnamenin yayınlanması ile başlıyor ve Paris’in lüks bir apartmanında yaşayan sakinler arasında bir dizi sorun oluşturuyor. Bu uygulamanın hayata geçirilmesi, bu lüks binada yaşayanların sosyal ve ekonomik düzenlerini tamamen alt üst ediyor. Bu durum, özellikle de apartmanın elit sakinlerini derinden rahatsız ediyor ve bu olağanüstü durum karşısında nasıl hareket edeceklerini bilemez hâle getiriyor. Bir yandan soğuk kışın insan acımasızlığına karşı sergilediği bu dayanışma hali, diğer yandan zengin ve yoksul arasındaki uçurumun daha da derinleşmesine sebep oluyor. Bu karmaşa, hükümetin zorunlu hale getirdiği bu dayanışma kararnamesinin aynı zamanda bir sosyal deney olduğunu gösteriyor. Bu deney, toplumun farklı kesimlerinin bir arada yaşama ve dayanışma potansiyellerini sorgulamakta ve toplumsal değerlerin ne kadar esnek olduğunu ortaya koymakta. Her karakter, bu duruma farklı bir bakış açısı getiriyor ve bu farklı reaksiyonlar, insanların bu zor durum karşısında nasıl farklı tepkiler verebildiğini gözler önüne seriyor. Kimi kahramanlar bu duruma direniyor, kimi ise bu durumu kabullenip, sosyal yardımlaşmanın gerekliliğini anlıyor. "Le Grand Partage" filmi, sosyal sınıfların ve dayanışmanın sorgulandığı, insanları duygusal düzlemlerde sarsan bir yapıt. Bu film, insanların içinde bulunduğu durumları ve doğayla ilişkisini, sosyal konular ve iletişim yoluyla ele alıyor. Bir arada yaşamanın ve paylaşmanın, ancak gerçek anlamda anlaşıldığında nitelikli bir toplum oluşturabileceğini gösteriyor. Film, izleyicisi üzerinde derin bir etki bırakan ve düşündüren bir eser.