Dave Connolly, Garda Síochána'nın saygıdeğer bir üyesi olarak tanınır. Ancak, eski mahkum kardeşi Joe'nun (özgürleşmesinin ardından yolunu bulmaya çalışan ve bu süreçte kardeşinin yardımını umutsuzca arayan bir karakter) kendisine olan acil yardım ihtiyacı nedeniyle kanunlara olan sadakati sınanmaktadır. Bu durum, Dave Connolly'nin kişisel ve profesyonel hayatında büyük bir çatışma oluşturur ve izleyicileri bu ahlaki ikilemin içine çeker. Kısacası, söz konusu film, aile bağları ve yasalarla olan bağlılığın çatıştığı bir durumu başarılı bir şekilde sunmaktadır. Dave'nin hangi tarafa meyil vereceğine dair süregelen belirsizliği, filmi hayli gerilimli ve tahmin edilemez kılıyor. Aklınızda sürekli bir "Acaba Dave kardeşine mi, yoksa yasalara mı sadık kalacak?" sorusu dolaşıyor. Film boyunca Dave'in bu konudaki karar verme süreci, onun karakterini derinlemesine anlama ve aralarındaki karmaşık ilişkiyi anlama noktasında izleyiciye pek çok fırsat sunuyor. İki kardeş arasındaki bu dinamik ve karmaşık ilişki, filmin vazgeçilmez unsurlarından biridir ve gelişmeleri tahmin etmek oldukça zorlaştırır.