Bu etkileyici ve dokunaklı film, Down sendromlu üç genç insanın, belki de birçokları tarafından basit olarak nitelendirilebilecek üç dileğin peşinden gitmelerini konu alıyor. Çarpıcı ismi Stalone olan karakter, hayatında bir kez de olsa denizi görmek istiyor. Deniz, birçok insan için sıradan bir manzara olabilir ancak Stalone için büyük bir arzu ve keşfedilmemiş bir dünya. Diğer yandan Aninha, bir eş bulma arzusuna sahip. Toplumumuzun belirlediği standartların dışında, onun hayali basitçe sevdiği biriyle hayatını birleştirmek. Ve son olarak Marcio, bu trio'nun uçmayı hedefleyen üyesi. İlk bakışta imkansız gibi görünen bu dilek, aslında onun özgürlüğünü ve sınırsızlığı arzulamasının bir sembolü. Film, bu gençlerin arzularını gerçekleştirme yolunda yaşadıkları zorlukları, karşılaştıkları engelleri ve bunların üstesinden gelmek için gösterdikleri azmi anlatıyor. Karakterler arasındaki derin bağ ve samimi dostluk, izleyeni derinden etkiliyor. Bu şahane hikaye, yaşama dair arzuların ve hayallerin, her ne koşulda olursa olsun, peşinden gidilmesi gerektiğinin unutulmaz bir hatırlatıcısıdır. Kendi limitlerimizi, arzularımızı ve hayallerimizi sorgulamamızı sağlayan bu film, izleyicinin kalbini sıcaklıkla doldurmayı başarıyor. Tüm bunları yaparken de Down sendromlu bireylerin yaşamının karmaşık yönlerini ve toplumsal gerçekliklerini gözler önüne seriyor. Bu film, sadece bir hikaye anlatmıyor; izleyicisine hayat hakkında derin dersler de veriyor.