Ukrayna, 1636, kargaşa ve entrikalarla dolu bir ülke. Tüm bunların ortasında, saygıdeğer Polonya kralına ait paha biçilmez altını taşımakla görevlendirilen cesur Kazaklardan oluşan bir tabur tehlikeli bir yolculuğa çıktı. Ancak yolları beklenmedik ve cüretkâr bir saldırıyla gölgelenmek üzereydi. Kaos patlak verdiğinde ve ortalık yatıştığında, becerikliliğiyle tanınan tecrübeli bir Kazak olan Maksym Osa, öne çıkıp kayıp altını örten gizemi çözmeye mecbur hissetti. Maksym Osa, çalınan altının nerede olduğunu ortaya çıkarmak ve adaleti geri getirmek için amansız bir kararlılıkla kararlılığını sürdürdü. Her ifşayla yapbozun parçaları yerine oturmaya başladı ve onu Ukrayna'nın temellerini sarsacak doruk noktasına ulaşan bir hesaplaşmaya götürdü.
