New York şehrinin hareketli atmosferinde geçen bir gün boyunca, Feña’nın geçmişinden üç kişi aniden hayatına tekrar girer: yabancı babası, eski heteroseksüel erkek arkadaşı ve 13 yaşındaki üvey kız kardeşi. Feña, kadınken erkek olma sürecini tamamladıktan sonra bu kişilerle iletişimini kaybetmiştir. Şimdi ise, bir yandan günlük hayatının zorluklarıyla başa çıkarken diğer yandan bu eski ilişkilerin yeni dinamiklerini çözmeye çalışmak zorunda kalır. Babasıyla olan ilişkisi, kültürel ve kişisel farklılıklarından dolayı karmaşık bir hal alır. Eski erkek arkadaşıyla yolları tekrar kesiştiğinde, geçmişte yaşadıkları duygular ve yanlış anlamalar üzerine düşünmek zorunda kalır. Üvey kız kardeşi ile ilişkisi ise onun için hem bir meydan okuma hem de bir bağlanma kaynağıdır. Feña, bu süreçte her biriyle olan bağlarını yeniden kurarken, geçmişteki kimliğinden bugünkü benliğine nasıl bir köprü kuracağı üzerine düşünür. Film, Feña'nın içsel yolculuğunu ve çevresiyle olan etkileşimlerini empati ve derinlik ile işlerken, izleyiciye önemli ve duygusal bir hikaye sunar. Feña'nın yaşadığı bu yoğun gün, hem kendi kimliği hem de etrafındaki kişilerle ilişkileri hakkında derinlemesine bir keşif sunar ve izleyiciyi modern yaşamın karmaşık dinamikleri üzerinde düşünmeye davet eder. Film, karakterlerin içsel çatışmalarını ve toplumsal beklentilerle olan mücadelelerini etkileyici bir şekilde ortaya koyar.