Küçük kasabalarının dar sınırlarına ve aşırı korumacı ebeveynlerine sıkışıp kalmış hisseden Annie ve Jules, kaçış planları yaparlar. Bu iki genç kız için hayat, sakin ve huzurlu geçmiş olsa da, bağımsızlık arayışları ve özlemleri her zamankinden daha güçlüdür. Ancak genç kızlar çok geçmeden öğrenirler ki, her eylemin sonucu vardır ve bu sonuçlar bazen beklenmedik bir şekilde, hatta şiddetle karşılarına çıkar. Annie ve Jules'un ebeveynlerine başkaldırışları ve özgürlüğe olan bu kaçışları, bir maceraya atılmalarına neden olur. Ancak, hiç hesaba katmadıkları bir durumla karşı karşıya kalırlar: her eylemin sonucu. Bu beklenmedik sonucun farkına vardıklarında, tüm dünyaları başlarına yıkılır. Genç, naif ve deneyimsiz oldukları için bu ani değişimle baş etmekte zorlanırlar. Bu durum, sinema izleyicilerine gerçek hayatta eylemlerimizin sonuçlarına dair derin bir ders verir. Hayat, sıcak ve güvende hissettiren bir yuvada geçen sakin bir deniz gibi görünebilir, ancak bazen dışarı çıktığımızda, büyük ve acımasız bir okyanusa dönüşebilir. Bu film, gençlik heyecanını, isyanını ve bazen de naiflikle karışık tehlikeli merakını mükemmel bir şekilde yansıtırken, izleyenlere eylemlerimizin sonuçlarına karşı uyanık olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Acı ve çaresizlikle dolu bu gerçek hayat dersi ile Annie ve Jules, hayatın beklenmedik ve acımasız tuzaklarına maruz kalırlar. Gençliklerinin bu en acı tecrübesi, onları hayata karşı daha güçlü kılar ve hayatlarını sürekli bir savaş alanına döndüren bu tecrübe, onlara yaşamın gerçek değerini öğretir.