Piers Stonesmith, sağ görüşe sahip bir politikacı olarak, Britanya'yı Britanyalı tutmak amacıyla seçim arifesinde büyük bir plan yapar. Bu planın merkezinde, dilekleri gerçekleştirdiği iddia edilen "Kıyamet Kutusu" isimli gizemli bir nesne vardır. Bu gizemli nesnenin kökenleri sırlarla örtülüdür ve büyük, potansiyel olarak tehlikeli güçlere sahip olduğu düşünülmektedir. Piers, bu kutunun sırlarını ortaya çıkarmak için altı yabancıyı bir araya getirir. Aralarında, olayları yöneten Piers'in PR sorumlusu Ella da vardır. Ella, hem skandallar hem de zorluklarla dolu bir süreçle karşı karşıya kalırken, bu gizemli kutunun etkisi altında kendi ahlaki ikilemlerini de sorgulamaya başlar. Karakterler kutunun arkasındaki gerçeği öğrenmeye çalışırken, kendilerini entrika, aldatmaca ve giderek artan bir gerilim ağının içinde bulurlar. Olaylar karmaşıklaştıkça, sadece bilinmeyenle değil, aynı zamanda kendi korkuları ve ahlaki değerleriyle de yüzleşmek zorunda kalırlar. Zaman hızla tükenirken, herkesin aklında tek bir soru vardır: Kıyamet Kutusu'nun gerçek doğası nedir ve bu durumun potansiyel olarak yıkıcı sonuçları önlenebilir mi? Film, izleyiciyi bu sorularla baş başa bırakarak, beklenmedik ve düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor.