Antibiyotiklere dirençli bir pandemi, gezegeni sarstığında, emniyeti garantileyecek tek yer hava olmaktadır. Bu durum, insanların korkularını ve endişelerini kat ve kat artırmaktadır. Yeryüzünden yukarıya doğru kaçış, insanların hayatta kalma mücadelesini betimleyen bir çaresizliğin canlandırılmasıdır. İzleyenleri baştan çıkaran bu öykü, aslında bir hayatta kalma mücadelesi temasını işlerken, aynı zamanda bilim, teknoloji, insanlık ve umut üzerine de derinlemesine bir bakış sunuyor. Yerçekiminin dışına çıkılan bu yeni dünyada yaşam, çok farklı bir boyut kazanıyor. Gökyüzünde geçen bu hikâye, bir yandan hava araçları ve teknolojik yenilikleri merkezine alırken, diğer yandan da insan ruhunun direncini ele alıyor. Filmin kurgusunda, bilim ve teknolojinin insan hayatındaki önemi altı çizilirken, aynı zamanda toplumların felaketler karşısındaki dirençlerini ve yaşama iradelerini de ön plana çıkarıyor. Görsel efektlerin ve bilim kurgunun muhteşem bir şekilde harmanlandığı bu film, izleyicilerini adeta bir hava yolculuğuna çıkarıyor. Filmin her sahnesi, heyecan ve gerilim dolu. Ancak filmin ana odak noktası, hava araçlarındaki yaşam ve insanların bu zorlu koşullar altında nasıl hayatta kalmaya çalıştığıdır. Dramatik ögeleriyle de dikkat çeken film, insanlık durumunun acımasız bir eleştirisini yapıyor. Filmde, değişen dünya koşulları ve insanların bu duruma adapte olma çabaları işleniyor. Bir yandan dramatik bir hikaye anlatılırken, diğer yandan da bilim kurgu ögeleriyle desteklenen bir distopya yaratılıyor. Sonuç olarak, antibiyotiklere dirençli bir pandemi sonrasında hava yoluyla hayatta kalma çabası, filmde başarıyla işleniyor. Bu film, izleyicilere, hayatta kalma mücadelesi, insanlık, bilim ve teknoloji üzerine düşündürücü bir yolculuk sunuyor. Sinema severlerin kaçırmaması gereken bir yapım.