İtalya'nın sahil kasabalarından birinde, bir gün geçmişte Holocaust dehşetini yaşamış ve hayatını bir çocuk yuvası işletmekle geçiren yaşlı bir kadının hayatına 12 yaşında bir sokak çocuğu girer. Bu çocuk çok yakın bir zamanda yaşlı kadının evini soymuştur, ancak gönüllü olarak kadının yanına dönüp adeta ona başını kabartacak bir olayı itiraf eder. İşte burada kadının çocuğa bakış açısı ve ona uluorta bir anlayış ve sevgi göstermesi, filmin düğüm noktası olur. Kıyıda yaşayan bu kadın, geçmişindeki yaşadığı zorluklara rağmen, ona zarar veren bu çocuğu, umutsuzluğa düşmüş bir yetim olarak görür ve çocuğa karşı affedicidir. Kadın ve çocuk arasında gelişen bu ilginç ve dokunaklı dinamik, filmin en güçlü yönlerinden biridir. Film, sevginin ve empatinin gücünü vurgulayarak izleyiciye oldukça önemli bir mesaj verir. Filmdeki bu sofistike karakterler ve sarmalayan hikaye, izleyicisine insan ruhunun derinliklerine dalmayı ve affetmenin, sevginin güçlü etkisini hissetmeyi sağlar. Ayrıca film, İtalyan kasabalarının rengarenk ve canlı atmosferiyle birleşerek izleyicileri sımsıcak bir yolculuğa çıkarır. Her yaştan izleyiciyi derinden etkileyen bu film, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir eserdir.